UYUŞTURUCU SUÇLARI GÜNCEL DEĞERLENDİRMELER

 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU'NDA YER ALAN

UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDE  SUÇLARI

 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nda ikinci kitap, üçüncü kısım içerisinde topluma karşı suçlar arasında, kamu sağlığına karşı suçlar başlıklı üçüncü bölümünde 188 ile 192. maddeleri arasında düzenlenmiş olan uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarını 3 ana başlığa ayırmak mümkündür. 

1-TCK Madde 188'de hükme bağlanan 

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti

Kanun metninde belirtilen suçlara ilişkin fiillerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak gerçekleştirilmiş olması aranmaktadır. Bu madde uyarınca, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun‘un 1. ve devamı maddelerinde uyuşturucu maddeler

olarak belirtilen maddelerin satışı, ihracı ve ithali Sağlık Bakanlığı‘nın iznine tabi tutulmuştur. Ayrıca, esrar maddesi imal etmek amacıyla kenevir ekimi yasaklanmıştır. Bu hükme göre, 2313 sayılı Kanun‘un 23. maddesinde izinsiz kenevir ekimi suç olarak düzenlenmiştir ve izinsiz kenevir ekimi cezalandırılmıştır. Kenevir ekimi, Tarım ve Orman Bakanlığı‘nın iznine tabi tutulmuştur. Aynı şekilde, 2313 sayılı Kanun‘a 4208 sayılı Kanun ile eklenmiş olan Ek Madde 1 uyarınca, 1988 tarihli Uyşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek I-II numaralı tablolar ile bu tablolara eklenecek güncel maddelerin imali, ithali ve ihracı, nakli, satın alınması, satışı ve bulundurulması, uyuşturucu ve psikotrop madde üretim ve dağıtımının önlenmesine ilişkin olarak Sağlık Bakanlığı‘nın iznine tabi tutulmuştur. Tuncer, Nisan 2011, syf 63

Madde içeriğinde birbirinden bağımsız üç suç düzenlenmiştir. 

A- İlk fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç edilmesi,

A.a. -Uyuşturucu Madde İmal Etme Suçu

İmalatın, işlemden geçirilen maddenin niteliğini değiştirmesi gerekir.

Yargıtay, bazı kararlarında yapılan işlemin imal olarak nitelendirilebilmesi için maddenin niteliğinde değişiklik yapılması yanında, bu işlemin basit olup olmadığını da göz önünde tutmuştur. Örnek olarak; esrar tozunun uçmasını ve dökülmesini engelleme amacıyla macun ve hap haline getirilmesini, kenevir bitkisinin sapçık ve yaprakçıklarının toz haline getirilmesini imal olarak nitelendirmemiş, bu işlemlerin basit nitelikte bir işlem olduğunu, maddenin kimyasal niteliğinde değişiklik yapmadığını kabul etmiştir. TBB Dergisi, Sayı 88, 2010

Ayrıca, uyuşturucu imalatı için kullanılan aletlerin ve yerin, uyuşturucu imaline elverişli olması gerekir. Olay mahallinde ele geçirilen aletlerin imalata elverişli olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden görüş alınması gerekmektedir.

A.b. -Uyuşturucu Madde İthal Etme Suçu

 Suç, Türkiye siyasi sınırları içerisine uyuşturucu maddenin sokulmuş olmasıyla meydana gelir. Fail Türkiye’yi transit geçiş için kullanıyorsa, transit geçiş niteliğindeki eylemi ithal veya ihraç değil, uyuşturucu madde nakletme suçuna vücut verir. Yargıtayın görüşü failin kendi kişisel ihtiyacı kadar uyuşturucu maddeyi ülkeye ithali durumunda bu maddeyi kullandığının tespit edilmesi halinde suçun ithal değil, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma olduğu şeklindedir.

Yerleşmiş yargısal kararlara göre, uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin yurt dışından Türkiye'ye sokulmasından sonra ülke içinde de 188. maddenin 3. fıkrasında belirtilen seçimlik hareketlerin belirlenebildiği olaylarda, maddeyi yurt dışından getiren ya da getirilmesinde rol oynayan sanıkların uyuşturucu ya da uyarıcı madde ithali suçundan, doğrudan ya da dolaylı olarak ithal eylemi ile ilgileri ve ithal suçuna iştirak ettikleri tespit edilemeyen sanıkların ise maddenin ülkeye getirilmesinden sonra ortaya çıkan eylemleri nedeniyle 188. maddenin 3. fıkrasında belirtilen uyuşturucu ya da uyarıcı madde ticareti suçundan sorumluluklarının bulunduğu kabul edilecek, olaysal olarak yapılan değerlendirme sonucunda sanıkların hukuki durumu belirlenecektir. CGK., E. 2013/497 K. 2013/621 T. 

A.c. -Uyuşturucu Madde İhraç Etme Suçu

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin gümrük kapısından geçmesiyle meydana gelen suçtur.                        Öğretide, gümrük sahasına girmeden önce uyuşturucu maddenin yakalanması durumunda sevk veya nakletme suçunun, gümrük kapılarında yetkili memura gerçeğe aykırı beyanda bulunulduktan sonra, henüz ülke sınırı geçilmeden önce uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi durumunda ise ihraca teşebbüs suçunun oluşacağı, ihraç suçunun tamamlanması için maddenin ülkeden çıkarılması gerektiği belirtilmiştir.Güngör - Kınacı, s. 190 

Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin 1. fıkrasında, 

“Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”


B- 3'üncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkasına verilmesi, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması, satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması,

B.a. -Uyuşturucu Madde Satma, Satışa Arzetme veya Satın Alma Suçu

Uyuşturucu madde satma suçunun gerçekleşmesi için uyuşturucu maddenin bir bedel karşılığında başkasına devredilmesi gerekir. Satmak suçunun tamamlanması için uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerindeki fiili hâkimiyetin alıcıya geçmesi gerekmektedir.

Belirtmek gerekir ki; burada uyuşturucu veya uyarıcı bir maddenin tasarruf yetkisinin devredilmesi yeterli olup, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin fiilen alıcının eline geçmesi zorunlu değildir.Öner, 2010, s. 109

 Uyuşturucu maddeyi satışa arzetme, henüz satış aşamasına gelmese de uyuşturucu maddenin satışı için bazı hazırlık hareketleri yapmayı ifade eder.

Satışa arz etme seçimlik eyleminin oluşabilmesi için, söz konusu uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin satıcının hâkimiyet alanında bulunması, satılabilir ve ulaşılabilir halde bulunması gerekmektedir. Akbulut, 2021 s. 53

Yargıtay, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin miktarının kişisel kullanımın üzerinde olması, uyuşturucu veya uyarıcı bir maddenin satış için hazırlandığını gösterir bir şekilde (kenevir bitkisinin sap ve yapraklarının ufalanmasını,jelâtinlenmiş olmasını, küçük küçük paketler haline getirilmiş olmasını vs.) olması halinde fiilin satışa arz olarak kabul edilebileceğini belirtmiştir. Öner, 2010, s. 112

 Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma suçunun oluşması için failin uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım için değil, ticari amaç için satın alması gerekir. Satın alma iradesinin kullanma amacı dışında olduğu tespit edilmelidir. Uyuşturucu madde satma, satışa arzetme veya satın alma fiillerinin cezası aynıdır.

B.b. -Uyuşturucu Madde Temin Etme (Başkasına Verme, Sağlama) Suçu

Uyuşturucu madde temin etme fiili; bir kimsenin kendisinde bulunan uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi, satış amacı olmadan ve herhangi bir bedel, karşılık olmaksızın başkasına vermesidir. Failin, satış amacı dışında, hangi amaçla uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri başkalarına verdiğinin bir önemi bulunmadığı gibi alıcının da ne amaçla aldığının bir önemi bulunmamaktadır. Akbulut, syf. 55

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin hatır, acıma duygusu vs. gibi herhangi bir nedenle verilmiş olması, suçun niteliğini değiştirmez. Parlar, Ali - Hatipoğlu, Muzaffer, Ankara 2007,

s.1408

Failin sağladığı uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri, başkalarıyla bir araya gelerek

kullanması durumunda, failin bu eyleminin “başkalarına verme” seçimlik hareketini oluşturup

oluşturmadığı konusunda muhtelif görüşler bulunmaktadır. Yargıtay bir kararında, kullanmak amacıyla bulundurduğu uyuşturucu veya uyarıcı bir maddeyi başkalarına ikram ederek, onlarla birlikte kullanan sanığın kastının vermek olmaması nedeniyle verme suçunun oluşmayacağını, sanığın kullanma ve bu amaçla bulundurma suçundan sorumlu olacağını kabul etmiştir. Öğretide, bu gerekçeye benzer şekilde, bu durumlarda sanığın kastının devir olmaması nedeniyle devretme suçunun oluşmayacağı ifade edilmiştir. 

Öner, syf.114.

Bknz. Yargıtay 10. CD, 2007/6700 E, 2007/7597 K, 19.06.2007 T

B.c. -Uyuşturucu Madde Sevk veya Nakletme Suçu

Uyuşturucu madde sevk veya nakletme suçunu,  uyuşturucu maddenin başkasına verilmesi veya devredilerek faydalanılmasının sağlanması amacıyla bir yerden başka bir yere götürülmesi olarak tanımlamamız mümkündür. Suçun oluşması için uyuşturucu veya uyarıcı bir maddenin kullanma dışında bir amaçla gönderilmesi veya götürülmesi gerekir.

Uyuşturucu veya uyarıcı bir maddeyi bulunduğu yerden başka bir yere götüren kişinin taşıdığı şeyin uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunu bilip bilmemesi, sevk eden, nakleden fail açısından suçun oluşması yönünden sonuca etkili değildir. Öner, syf 117

B.d. -Uyuşturucu Madde Depolama Suçu

Depolamak seçimlik hareketinden; kullanma amacı dışında uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin herhangi bir yerde saklanması anlaşılmalıdır. Kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin depolanması veya saklanması durumunda TCK’nın 191’inci maddesindeki suç oluşacaktır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin nerede saklandığının bir önemi yoktur. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin toprağa gömülmesi durumunda da depolama eylemi gerçeklemiş olacaktır. Depolama eylemi, bir ücret karşılığında gerçekleşebileceği gibi, herhangi bir ücret almaksızın da gerçekleştirilebilir. Akbulut, 2021, syf. 61

B.e. -Uyuşturucu Madde Kabul Etme ve Bulundurma Suçu

Bir başkasının zilyetliğindeki uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin bir bedel ödemeksizin üzerine, zilyetliğine alınması neticesi TCK 188/3 kapsamında kabul etme suçuna sübut verecektir.

Bulundurmanın; Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin 3. fıkrasındaki anlamı ise, uyuşturucu veya uyarıcı bir madde üzerinde fiili ve hukukî egemenliğin kurulması veya bu maddeler üzerinde tasarruf imkânının oluşturulmasıdır. Bu anlamda bulundurma fiili, kesintisiz (mütemadi) suç niteliği taşımaktadır.  Erman - Özek, s. 274

Failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri kullanma amacı dışında bulundurması gerekmektedir. Aksi durumda kullanmak için bulundurma suçunun oluştuğu kabul edilmelidir. Failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri kullanma amacı dışında hangi amaçla bulundurulduğunun bir önemi bulunmamaktadır.Yargıtay 10. CD,2020/679 E ve 2020/6353 E

Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin 3. fıkrasında,

 “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz."

C- 7'inci fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmî makamların iznine bağlı olan maddenin ithal edilmesi, imal edilmesi, satılması, satın alınması, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ihraç edilmesi, suç olarak öngörülmüştür.


Kanun koyucu uyuşturucu veya uyarıcı etki göstermese de uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imalinde kullanılan maddeleri de imal ve ticaret suç kapsamına almıştır. Yargıtay 10 CD. Kararlarına göre soruşturmaya veya kovuşturmaya konu olan maddenin, uyuşturucu veya uyarıcı tesiri olan bir madde olup olmadığı ve uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılıp kullanılmadığı konusunda bilirkişiden (Adli Tıp 5. İhtisas Kurulu) rapor alınmalıdır. Ayrıca yine bu maddenin, ithal veya imalinin resmi makamların iznine tabi olup olmadığı hususunda Sağlık Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’ndan bilgi alınmalıdır. Fidan

İstanbul, 2021, syf. 74

Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin 7. fıkrasında,

 “Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

2-TCK Madde 190'de hükme bağlanan

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma


A- Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Kolaylaştırma Suçu

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçunda, Türk Ceza Kanunu 190. madde birinci fıkra a,b ve c bentlerinde sınırlı olarak sayılan hareketlerle uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı kolaylaştırılmaktadır. Yalnız kişiye fail tarafından uyuşturucu veya uyarıcı madde verilmesi bu suçu doğurmamakta, fail TCK m. 188/3 kapsamında cezalandırılmaktadır. Bu husus madde gerekçesinde açıkça yer almaktadır. Kişinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması fail tarafından hem kolaylaştırılmış hem de kişiye madde verilmişse, fail 190/1 ve 188/3 hükmünden ayrı ayrı cezalandırılacaktır. Şen, İstanbul, 2022, syf. 39

Türk Ceza Kanunu’nun 190. maddesinin 1. fıkrasında,

“Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;

a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,

b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,

c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,

Kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para

cezası ile cezalandırılır.” 

B- Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Özendirme Suçu

Uyuşturucu suçlarının kamuya karşı işlendiğinin en kuvvetli göstergesi inceleme konusu suçtur. İnceleme konusu suçta uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendiren kimse değil, “alenen” özendiren kimse veya bu nitelikte “yayın” yaparak geniş kitlelere ulaşan kimse cezalandırılmaktadır. Bu durum da suçla korunan değerin tek başına madde kullanan kimse değil toplum olduğu yani, bireyin sağlığının yanında toplumun sağlığının da korunduğunu göstermektedir.Şen, İstanbul, 2022, syf.126

Türk Ceza Kanunu’nun 190. maddesinin 2. fıkrasında,

"Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır."

3-TCK Madde 191'de hükme bağlanan

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde

kullanmak suçu

Yasa koyucunun, öncelikli amacı kişiyi madde bağımlılığından kurtarmaktır. Bu nedenle fail hemen cezalandırılmamaya çalışılmıştır. Cumhuriyet savcısı yeterli delilin varlığında  CMK m.171/19 hükümleri gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesine ,CMK m.171'de düzenlenmiş koşulları aramaksızın, beş yıl süreyle karar verir. Failin  erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrardan kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alması veya bulundurması hallerinde hakkında dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz, kamu davası açılır. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı soruşturma aşamasında verilir. TCK m.188 veya m.190 hükümleri gereğince açılan dava neticesinde yargılama aşamasında failin uyuşturucu kullanma suçunu işlemiş olduğuna kanaat getirilse dahi kovuşturma aşamasındaki dosya hakkında kamu davasının açılması kararı verilemez. Sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.

Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin 1. fıkrasında,

"Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

ANILAN MADDELER KAPSAMINDA FAİLİN SAİKİNİ TESPİT ETMEK

Uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarında failin bu maddeleri kullanmak amacıyla mı yoksa ticaret amacıyla mı bulundurduğunu açıklığa kavuşturmak gerekmektedir. Kişinin iç dünyasını anlayabilmek için öğreti ile uygulamada zamanla bazı kriterler oluşmuştur.

YCGK., 2.7.2020 T., 2017/510 E. 2020/336 K. sayılı kararı

 Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 tarihli ve 107-136 ile 06.03.2012 tarihli ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.


Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.

İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlemesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir.

Üçüncü kriter de bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları halinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.

Öte yandan, Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, bir suçun gerçekten işlenip işlenmediği veya işlenmiş ise gerçekleştirme biçimi konusunda kuşku belirmesi halinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.

MEVZUAT-  5237 SAYILI TCK m. 188 - 192

Madde 188- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(2) 

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir. 

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(1)(2) (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz. (3)

(4) (Değişik: 27/3/2015-6638/11 md.) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/22 md.) Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(1)(2)(3)

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

 

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 189- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma(4)

 Madde 190- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;

a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,

b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,

c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,

Kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(4) (5)

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(1)(2)(3)

(3) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.(1)

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak (4)

Madde 191- (Değişik: 18/6/2014 – 6545/68 md.)

(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.

(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.

(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;

a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,

b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,

c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.

(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.

(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.

(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

(8) Bu Kanunun;

a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,

b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,

suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.

(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.

(10) (Ek: 27/3/2015-6638/12 md.) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Etkin pişmanlık

 Madde 192- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini

isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz. (1)